Kurban, kesilen hayvana verilen addır. Allah’a yaklaştıran veya kendisiyle Allah’a yaklaşılan şey anlamına gelir. Hicretin ikinci yılından itibaren peygamberimiz her yıl kurban kesmiş, gücü yeten kimselere de kesmelerini emretmiştir.
Kurban kesmek, insanları Allah’a yaklaştırırken insan psikolojisini de tedavi eder. Biz Müslümanlar bütün ibadetleri Allah’ın rızasını kazanmak, onun emrine uymak için yaparız. Aslında Allah’ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur. Bütün mesele biz Müslümanların ruhi, bedeni ve zihni bir disiplin altında yaşama ihtiyacımızdır.
Hz. İbrahim, bir oğlu olursa Allah yolunda onu kurban edeceğini adamıştı. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra oğulları olmuş, fakat o adağını unutmuştu. Rüyada, kendisini, oğlu İsmail’i kurban ediyor görünce, adağını hatırlamıştı. Konuyu oğlu İsmail (A.S.)’a açmış, oğlu da bu emre kusursuz bir teslimiyet göstermişti. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
Hz. İsmail koşacak çağa gelince Hz. İbrahim “Ey oğulcuğum. Rüyada seni boğazladığımı görüyorum, bir düşün, ne dersin?” dedi. Hz. İsmail de “Ey babacığım. Ne ile emrolundunsa yap, Allah dilerse, benim sabredenlerden olduğumu göreceksin” dedi.
Enam Suresi, 162. ayette buyrulduğu gibi “Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir”. Tüm ibadetler Allah içindir. Hiçbir ibadet psikolojik veya toplumsal yarar için yapılamaz. Bununla birlikte her ibadetin psikolojik ve sosyolojik faydaları da vardır. Kurban ibadetinin psikolojik katkılarını aşağıdaki gibi inceleyebiliriz:
KURBAN VE AİLE
Kurban, Hz. İbrahim’in fedakârlığı, Hz. İsmail’in itaatkârlığı bizler için çıkarılacak en büyük derslerden biridir. Kurbanın hedefi de, şükrü ve fedakârlığı hatırlatmaktır. Adağını yerine getirmekte hiç tereddüt etmeyen babanın ve babasının dediğine itiraz etmeyen oğlunun teslimiyetleri insanlık için en büyük örneklerden birinin tezahürü oldu.
Kurban, akraba ve komşular arasındaki sevgi ve kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesini sağlar. Aidiyet ve kardeşlik duygularını destekler. Böylece psikolojik olarak sosyal bir destek sağlanır. Kurbanın sosyolojik hayata etkisi tartışılmaz bir hakikattir.
Peygamber Efendimiz Hz. Aişe’ye diyor ki, “Ya Aişe, bir kurban da sen kes. Kesemiyorsan başında bulun”.
KURBAN VE İNSAN
Kurban eşrefi mahlûka takılmış en büyük madalyadır. Hz. İbrahim’in putları kırmasının ve teslimiyetinin nişanesidir. Kurbanın en büyük psikolojik etkisi nefsin ve kalbin arındırılmasıdır. Kurban manasına gelen, nesnek veya nusuk, gümüşü yabancı maddelerden arındırmak, yani rafine etmek manasına gelmektedir. İşte Kurban insanın kalbini sahte putlardan (Hz. İbrahim gibi) temizleyip arındırdığı için bu adı almıştır. Nusukun diğer anlamı, arındırılmış olan gümüşü kabına döküp şekillendirmektir. Demek ki, kurban insan şahsiyetini şekillendiren bir ibadet olmaktadır. Bu şekillendirme ile kurban ibadeti, insanın iç âleminde bir denge meydana getirmektedir. Bu denge Kur’an’da “muhbit” olarak ifade edilmektedir. “Muhbit olanlara müjdele” (Hacc, 34) Allah’ın vermiş olduğu hayvanlar üzerinde O’nun ismini anan, Allah’ı birleyip sadece ona teslim olan insanlar muhbittir. Muhbitin diğer anlamları, mütevazi, saygılı ve düz bir yerde olan insanı ifade etmektedirler. İnsanları mütevaziliğe ve insanın iç alemindeki engebeli psikolojik dalgaları düzleştiren ibadete kurban denmektedir. İnsanın kalbini sahte putlardan arındırıp şirki yok etmek için konan kurban ibadeti, insanı Allah’a yaraşır bir kul yapmaktadır. Kurbanın psikolojik etkisi insanı insan yaparken sosyolojik hayata da mütevazı bir etki bırakmaktadır.
Kurban psikolojik etkisiyle insanın takvası artar. “Elbette kurbanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşır”. (Hacc, 37) Kurban keserken önemli olan insanın niyetidir. Gösterişten ve iş olsun diye arınmış olan ve sadece Allah rızasını umarak yapılan niyet takvanın kendisi olmaktadır. Zaten tüm ibadetlerde önemli olan, insanın bu temiz niyetidir.
Kurban, Allah’a yüceltir. “… İşte kurbanlıkları sizin emrinize bağladı ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı tekbir ederek yüceltesiniz. Resulüm, güzel ve yararlı iş üretenleri müjdele” (Hacc, 37). Yüce Allah, insanların iç âlemini eğiterek onlara doğru yolu göstermiş olmanın şükrünü, kendisini Yüceltmekte görmektedir. Allah’ı yüceltmenin yollarından biri de kurban kesmektir. Onun için kurban, besmele, yani Allah’ın ismini anarak ve tekbir getirerek kesilmelidir. Pay edilip eşle dostla beraber ziyafet halinde tüketilen kurban etleri de eş dost arasındaki muhabbeti arttırarak sosyolojik hayata sağlam bir etki bırakır.